17 Ağustos 2009 Pazartesi

MEMEYE VEDA

Bu kez gerçekleşti. Eren' e memeyi unutturma, bıraktırma çabamız sonuçlandı.
10 Ağustos günü Annesi yeniden memeden kesme kararını uygulamaya geçirdi. Ateşli günler geride kalmış, Eren kendini toparlamıştı. Ne var ki hastalığı döneminde eskisinden daha çok düşkün olmuştu memeye. Bu kez daha zor olacağını tahmin ediyorduk ama bu iş nasıl olsa birgün bitirilecekti ve o gün geciktikçe daha acılı olacağı görülüyordu.
Evet, yeniden karar verildi; artık meme yok. Meme yok ama bunu Eren' e nasıl kabul ettireceğiz, hangi yöntemlerle anlatacağız. Evvel zaman içindeki yöntemler memeye kara sürerek, salça sürerek çocuğu tiksindermeye dayanıyordu bir bakıma. Yani daha düne ya da sabaha kadar emdiği memeye bir anda ne oldu da böyle oldu diye çocuğun neler algılayacağı hiç düşünülmüyordu sanırım. Düşünenler ve sorguluyanlar bu yöntemlerin yanlış olduğunu topluma anlatmış olmalılar ki, Annesi de araştırmaları sonunda memenin üstüne birşeyler sürmeyeceğini söyledi. Memenin rengi değişmeyecek tamam ama ne yapacağız?
İlk günü sabaha kadar yarım saatte bir, bir saatte bir uyanan meme arayan Eren' e biberonla kefir, ayran gibi şeyler vermeye çalıştık. İlk gece her iki taraf da uykusuz sabahı bulduk. Gündüz sorun yok, Annesi işte zaten meme yok Eren bunu çoktan biliyor.
İkinci gün akşam üzeri bir çay bahçesinde oturuyoruz. Eren Annesinin kucağına yapışmış bir de meme diye tutturmuş çay bahçesini inletiyor. Ne dolaştırmamız fayda ediyor, ne de ordaki salıncaklara bindirmemiz. Orda bulunan ve hemen hemen Eren yaşıtlarında bir kızı olan genç bir anne soruyor: Neden ağlıyor? Anlatıyoruz; tesadüf O da yeni kesmiş kızını memeden. Memeye limon sürmüşler çocuk da sevmemiş, istememiş. Biz de bunu yapabilir miyiz diye konuşurken Annesi ' Bu olabilir ' dedi. ' Sonuçta memenin doğal görünümü değişmeyecek '.
Eve dönünce Eren yine kıyameti koparıyor, hiçbir şey yemek istemiyor. ' emme, emme ' sadece bunu haykırıyor. Elimize limonu aldık, memelere sürdük bolca. Bir yandan da ' ya aldırmaz emerse ' diye tedirginiz. Memeye yatınca tüm gücüyle bir saidırdı emmeye, anında geri çekildi, eliyle ittirdi... ' İşe yaradı ' diye düşünmeye kalmadı yeniden atıldı memeye ' eyvah emiyor ' diye ben elimde limon memeye sürekli sürüyorum memeyi bir tutuyor, bir bırakıyor bırakınca hemen emziği verip susturmaya çalışıyoruz. Daha fazla devam etmedi Annesi memeyi kapattı , işte bu Eren' in memeden son bir fırt çekişi oldu. Annesi ' memenin dışı ekşi ama emince gelen sütün tadı aynı, memeden çekmesek devam edebilirdi ' dedi. Kuvvetli bir olasılıktı.
Ondan sonraki iki gece zorlu geçti. Apartman değil mahallenin ayağa kalktığı oldu, gece sokak gezmelerimiz oldu, ancak dördüncü gece yavaş yavaş hafiflemeye başladı haykırışlar.
Bugüne geldiğimizde herşey daha rayına oturdu. Yemeklerini daha iyi yemeye başladı; yani karnı doyuncaya kadar yiyor memeye güvenmiyor artık. Geceleri de memeye alışkanlıktan iki de bir uyanıyordu , şimdi de uyanıyor ama daha uzun sürelerde biberonunu emip uyumaya devam ediyor. Annesi de bir uyku yüzü gördü şimdilerde.

2 yorum:

Kamuran BULUT dedi ki...

MERHABA

YÖNTEMİNİZİ ÇOK BEĞENDİM.

BENİM OĞLUMDA 16. AYINI BİTİRDİ. BENDE DENEMEYİ DÜŞÜNÜYORUM FAKAT HALA KARAR VERMİŞ DEĞİLİM. bİR YANDAN EMSİN DİYORUM DİYER YANDANDA GECELERİ ÇOK ZOR OLUYOR. SÜT İÇİYORUZ AMA YİNEDE MEMEDE EMİYORUZ.
SİZİ TEBRİK EDERİM

Salime Alan dedi ki...

Teşekkür ederiz Kamuran hanım, işte o zor geçen geceler zaten sorun. Size de kolaylıklar dileriz karar verdiğinizde.
Sevgiler