22 Ağustos 2009 Cumartesi

' YORGUNUM HANCI '


Dün hem Eren' i gezdirmek, hem de bir işimi halletmek için öğleden sonra çarşıya gittik. İşimi görüp eve dönerken Eren arabasında uyudu. Uyku saati gelmişti, hatta geçiyordu bile; sabahleyin bir saat kadar uyumuştu ve uyanalı beş saat falan olmuştu, bu uyuma normaldi. Beş on dakika içinde eve geldik. Uyanmasın aman, yavaşça alıp yatağına götüreyim derken uyandı. Bu kez uykusu açılmasın hemen birşeyler yedirip yeniden yatırayım düşüncesiyle acele yemeğini hazırlayıp yedirdim. Yatağına yatırdım, yatırdım ama bir mızmızlık tutturdu gidiyor. Herhalde doymadı diye yarım muz getirip yedirdim. Boşalan tabağı götürürken ağlamaya başladı. Yine doymadı diye yarım muz daha getirdim, onu da yedi. Artık uyur ümidindeyim ben de çok yoruldum, hem dinlenmek istiyorum biraz, hem de uyumazsa akşam erkenden yatacak, gece yine olaylı geçecek; bizim yatacağımız zaman uyanacak, acıkacak falan. Ne var ki mızıltılar devam ediyor; galiba biberon istiyor dedim kendi kendime, bazen biberonsuz uyumuyor karnı tok da olsa biberonla birşey içecek. Acele biberona süt doldurup koşturdum. Bir güzel onu da içti. Yine mızmızlığa devam, hiç uyumaya niyeti yok. Derdi açlık değilmiş dedim, ' artık biraz uzanmak istiyorum Eren hadi başını koy yastığına ayıcık da uyuyor bak ' falan diyorum ama nafile. Uyumaya niyeti yok. Yataktan aldım yere bıraktım. Sanki uzun bir uykudan yeni kalkmış gibi oyuncaklarına saldırmasın mı? Uykusu şaştı mı, açıldı mı bilmiyorum. Haydi bakalım ne yapacağız şimdi, benim dinlenmem bir yana bu gece şenlik var diye düşüne düşüne kaldım.


Akşam hergünkü uyuma saati geldiğinde bile hala top koşturma peşindeydi, şaşırttı bizi. Bazen böyle değişiklikler yaparak O da yaşamını rutinden çıkarıyordu herhalde. Ne bu kalk oyun oyna, yemek ye yat, sonra kalk yine oyuncaklarla oyna yine yat. Yatmayacağım on dakika kestirdim bana yetti der gibiydi.

Gece uykusuna yatarken de hergünkünden daha zor uyudu. Uyuma sorunlarımız oldukça azalmıştı. Karnını doyurup yatağına yatırıyoruz, müzik çalıyoruz hafifçe, veya bildiğimiz çocuk şarkılarını ninni formunda söyleyerek uyuyana kadar yatağına yakın yerde oturup, yatıp bekliyoruz. Bazen masal okuyoruz. Yatağında bir aşağı, bir yukarı dönüp yumuşak oyuncaklarıyla oyalanıp sonunda uykuya dalıyordu kendi kendine. Ama bu gün o günlerden biri değildi.
Yemekten sonra yatağıma zor attım kendimi.

Hiç yorum yok: